2025 CO2 Hedefleri: Otomotiv Sektörüne Baskı

Otomotiv endüstrisi, önümüzdeki yıllarda zorlu bir sınavla karşı karşıya. Avrupa Birliği, 2025 itibariyle yeni araçlar için CO2 sınırlarını sıkılaştırmayı planlıyor. Uluslararası Temiz Taşımacılık Konseyi (ICCT) Avrupa Direktörü Peter Mock ile yapılan görüşmede, geçmişte atılan adımlar, mevcut durum ve elektrikli mobilitenin geleceği üzerine bilgiler veriliyor. Mock, otomotiv devlerinin stratejilerini, lobicilerin taktiklerini ve siyasetin rolünü masaya yatırıyor.

Peter Mock, otomotiv sektörünün geçmişte iki kez yüksek sesle itirazda bulunarak sert CO2 sınırlarının uygulanmasını engellemeye çalıştığını, ancak her denemesinin başarısız olduğunu belirtiyor. 2020'deki büyük adım, CO2 emisyonlarında önemli bir düşüş sağladı. Mock, “Yeni araçların ortalama CO2 emisyonu %12 azaldı” diyor. Ancak, 2021'den sonraki dönemde sektörün baskının azaldığını ve bu durumun sanayicilerin daha rahat davranmalarına sebep olduğunu vurguluyor.

Elektrikli araçların payı duraklama sürecine girerken, otomotiv devleri kârlılıklarını artırdı. Örneğin, Volkswagen 2020'de 100 milyon Euro ceza öderken, şirket aynı yıl 9 milyar Euro kâr etti. Bu rakamlar, sağlık durumu açısından kontrol altına alındı ama Mock, bu başarıların ardından ortaya çıkan potansiyelin yeterince değerlendirilemediğini ifade ediyor.

2025'ten itibaren geçerli olacak yeni ve daha sıkı CO2 hedefleri, sektörü yeniden baskı altına alıyor. Mock, Renault kaynaklı olduğu söylenen bir belgeden bahsediyor ve bu belgenin oluşturduğu felaket senaryolarını ciddiye almıyor. Mock, “Bu tür rakamlar hiçbir şekilde güvenilir değil” diyor. Bazı üreticiler, buna rağmen, hedeflere ulaşmak için gereken adımları atmaya istekli olduğunu dile getiriyor. Stellantis, daha önceden bu zorluklara hazırlık yaptıklarını ifade ediyor ve BMW de benzer bir pozisyon alıyor.

Lobby çalışmaları ve siyasi baskılar, sektör içindeki görüş ayrılıklarını derinleştiriyor. Mock, bazı aktörlerin kıyamet senaryoları oluşturduğu ve bu tür argümanların tüketici beklentilerini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Tüketiciler, elektrikli araçların gerçekten geleceğin alternatifi olup olmadığını sorguluyor. Avrupa Birliği'nin CO2 düzenlemelerinin beş yıllık periyodlarla yapılması, üreticilerin elektrikli araç satışlarını etkilemiş durumda.

Mock'un belirttiğine göre, birçok üretici, kendi fiyat politikalarını kullanarak elektrikli araçların satışını stratejik bir şekilde yönlendirmeye çalışıyor. Özellikle, SUV'lar daha uygun fiyatlarla sunulurken, elektrikli araçların fiyatları kasıtlı olarak yüksek tutuluyor. Bu durum, araçların 2025 hedeflerine ulaşmasına yönelik önemli bir etki yaratıyor.

Nihayetinde, elektrikli mobilite yolunda ilerlemek kaçınılmaz. Mock, Avrupa liderlerinin bu sürecin ekonomik rekabet için hayati önem taşıdığını anladığını belirtiyor.